Yaş Küçültme
Yaş küçültme kişinin gerçek yaşının nüfus müdürlüğüne bildirilmemesi halinde söz konusu olur. Kişinin yanlış bildirilen, gerçeği yansıtmayan yaşının indirilmesi mümkündür. Yaş küçültme nüfus kaydında olan nüfus memuru tarafından resen veya talep halinde düzeltilemeyecek bir durumdur. İşbu sebeple yaş küçültme talebi mahkemeye yapılmalıdır. Mahkeme kararı olmadan yaş küçültme mümkün değildir. Mahkemenin davacı lehine karar verebilmesi için bir takım şartların bulunması gerekir. Bu şartları makalemiz içerisinde detaylı olarak paylaşıp inceleyeceğiz.
Yaş Küçültme Davası
Yaş küçültme davası ilgili kişi tarafından çeşitli sebeplere dayanılarak açılabilmektedir. Bu sebeplerden başlıca olanları şunlardır; askerlik yaşı gelenlerin askerliğini erteletmek, belirli yaşlarda kişilere tanınan haklardan faydalanmak, memur olabilme yaşını geçmiş olmak vb. nedenlerden dolayı kişiler yaşını küçültmek isteyebilmektedirler. Yaş küçültme talebinin mahkemece kabul edilebilmesi için bu talebin öncelikle haklı bir sebebe dayanmış olması gerekir. Haklı sebebin mevcut olması durumunda ek olarak aranan diğer unsurlar aşağıdaki gibidir:
- Yaş düzeltme talebinde bulunan kişi hastanede doğmamış olmalıdır.
- Talepte bulunan kişi bir doğum evinde doğmamış olmalıdır.
- Doğumun evde gerçekleşmesi halinde yaş düzeltme mümkündür.
- Talepte bulunan, iddia ettiği yaşa uygun bir görüntüye sahip olmalıdır.
- Talepte bulunanın iddia ettiği yaşta aynı anneden bir kardeşi bulunmamalıdır.
Yukarıda saydığımız tüm bu şartları detaylı olarak inceleyelim.
Talepte Haklı Bir Sebebin Varlığı
Yaş küçültme talebinde mahkeme öncelikle haklı bir sebebin varlığını arar. Askerlik yaşının gelmemiş olması, memuriyet hakkından faydalanmak, öğrencilik haklarından faydalanmak gibi yaşının nüfusa yanlış kaydedilmesinden dolayı uğranılan bir hak kaybının söz konusu olduğu durumlar haklı bir sebebin varlığını gösterir.
İddia Edilen Yaşta Bir Kardeşin Olmaması
Düzeltilmek istenen yaşta aynı anneden bir kardeşin bulunması halinde mahkeme davacının talebini reddedecektir. Aynı anneden doğan iki kardeş arasında en az altı ay yani yüz seksen gün olması gerekmektedir. İki kardeşlerin doğumları arasında, erken doğum olmuş olsa bile, yüz seksen günden az bir farkın olması mümkün değildir. Yüz seksen günden az olması halinde mahkeme davacının iddiasını ispat edemediğine hükmeder ve küçültme talebini reddeder.
Dava Yoluyla Küçültme Talebinde Bulunan Hastanede, Doğumevinde, Resmi Sağlık Kuruluşunda Doğmamış Olmalıdır
Küçültme talebinin mahkemece kabul edilebilmesi için talepte bulunan davacının hastanede veya doğumevinde doğmamış olması gerekir. Hastane veya doğumevinde doğumun gerçekleşmesi halinde davacının yaş küçültme iddiasını mahkeme dinlemez. Doğum hastane veya doğumevinde gerçekleşmiş ise doğum tarihi ve saati kayıt altına alınmaktadır. Bu kayıtlar resmi belge niteliğinde olup aksinin ispatı oldukça zordur. Hastanedeki doğum kayıtlarının gerçeği yansıtmadığını ispatlayan davacının iddiası dinlenecektir. Yani kişinin hastanede veya bakımevinde doğmuş olması kesin anlamda dava açmasını engelleyecek bir durum değildir. Davacının evde, barınakta, kulübede vs. hastane veya doğumevi dışında doğması halinde diğer şartlar da mevcutsa mahkeme davayı kabul eder.
Davacının Dış Görünüşü İddia Ettiği Yaşa Uygun Olmalıdır
Mahkemeden yaşının düzeltilmesini talep eden davacının görünüşü bulunduğunu iddia ettiği yaşa uygun olmalıdır veyahut iddia ettiği yaş ile göründüğü yaş arasında ciddi bir fark olmamalıdır. Yirmili yaşlarda olduğunu iddia eden davacı kırklı yaşlarda gösteriyorsa mahkeme davacının yaş düzeltme talebini reddeder. Yirmili yaşlarda olduğunu iddia eden davacı objektif olarak yirmili yaşlarda göstermelidir. Mahkeme davacının yaşı hakkında şüpheye düşer ve bu hususta karar verebilmesi mümkün olmaz ise uzman bir kişiden destek alabilir. Uzman kişi küçültme talep edenin talebinin gerçeğe uygunluğunu tıbbi testler ile ölçebilir. Tıbben yapılan testler neticesinde davacının talebinin yerinde olduğuna kanaat getirilmiş olsa dahi son karar mahkemenin olacaktır.
İspat
Davacı davasını ispatla mükelleftir. Yaş küçültme talebinde bulunan kişi bu talebini ispat etmek için mahkemeye delil sunabilir. Davacı delil sunmasa da kanun mahkemeye davayı aydınlatma görevi vermiştir. Bu doğrultuda mahkeme resen delil toplar. Mahkeme davacının yaşını tespit etmek amacıyla uzman kişilere, bilirkişilere başvurabilir. Bilirkişiler mahkemenin talebi doğrultusunda incelemeler yapar ve rapor hazırlayarak mahkemeye sunar. Yine mahkeme hastane kayıtlarına, kemik yaşının tespiti için tıbbi tetkikler yapılmasına karar verir. İnsan kemikleri belirli bir döneme kadar büyüme sağlar. Büyüme bir süreden sonra durur bu sebeple yirmili yaşlarını geçen kişiler hakkında kemik yaşı tespiti yapılması fayda sağlamayacaktır. Yirmili yaşlarda olduğunu iddia eden kişinin, görünüşü de iddia ettiği yaşa uygunsa mahkemece kemik yaşının tespitine karar verilebilir.
Kişinin yaşının tespiti için her delil kullanılabilir, sınırlı delil olması söz konusu değildir. Uzman görüşlerin dışında mahkeme tanık beyanlarından da faydalanır. Kişinin hastanede, doğum evinde veya resmi bir sağlık kuruluşunda doğmaması halinde doğum anında yanında olan yani doğum şahitlik eden kişilerin beyanları mahkemece dinlenir. Tanık beyanları yaş düzeltme davalarında büyük önem arz etmektedir. Mahkeme tanıkları yemin altında dinler, yalan yere yemin eden tanık ceza alır.
Yaş Küçültme Davasında Mahkeme ve Taraflar
Yaş küçültme davasında yetkili ve görevli mahkeme, davacının yerleşim yerindeki Asliye Hukuk Mahkemesidir. İlk derece mahkemesi sıfatıyla davaya bakmakta görevli olan Asliye Hukuk Mahkemesinin bu hususta vermiş olduğu karar kesin değildir. Üst merci denetimine tabidir. Davacı yerel mahkemenin vermiş olduğu kararı istinaf edebilir. İstinaf talebini davacı, bu talebi içeren yazılı bir dilekçeyi davanın görüldüğü Asliye Hukuk Mahkemesine ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere verir. Üst mercie başvuru talebini alan yerel mahkeme vakit kaybetmeksizin ilgili dilekçeyi Bölge Adliye Mahkemesine göndermelidir. Talebi içeren dilekçeyi bölge adliye mahkemesi inceler, davacının talebi doğrultusunda veya talebin reddine ilişkin karar verir. İstinaf merciinin vermiş olduğu karar kesindir. Başvurulabilecek farklı bir yargı mercii bulunmamaktadır.
Yaş küçültme davası çekişmesiz yargı işlerinden değildir. Davada davacı ve davalı olmak üzere iki taraf vardır. Davacı, yaşının düzeltilmesini talep eden kişi iken davalı ise ilgili nüfus müdürlüğüdür. Yaş düzeltme talep eden davacı husumeti nüfus müdürlüğüne yöneltmelidir.
Sonuç
Yaş küçültme davası haklı sebeplerin varlığı halinde mahkemece kabul edilir. Haklı sebepler objektif olmalıdır. Memuriyet hakkının engellenmesi, öğrencilik hakkından faydalanamama vb. Davanın kabul edilebilmesi için haklı sebeplerin varlığı tek başına yeterli değildir. Kişinin hastanede, doğum evinde veya resmi bir sağlık kuruluşunda doğmamış olması gerekir, küçültme talep edilen yaşta aynı anneden bir kardeşin bulunmamalıdır (kardeşlerin doğumu arasında en az yüz seksen gün olmalıdır.), iddia edilen yaşa uygun dış görünüşe sahip olmalıdır. Yaş küçültme davası davacının yerleşim yerinin bulunduğu Asliye Hukuk Mahkemesinde görülür. İlk derece, yerel mahkemenin yaş küçültme hususunda vermiş olduğu kararlar kesin değildir. Üst mercii denetimine tabiidir. Yaş küçültme kararı istinafa taşınabilir. Bölge Adliye Mahkemesince verilen karar kesindir.
Yaş Küçültme Davası Ne Kadar Sürer?
Yaş küçültme davası, yargılamanın yapıldığı mahkemenin iş yüküne, talep edilen bilirkişi raporlarının dosyaya sunulma süresine, gerekli incelemelerin bitiş zamanına göre değişikli gösterir. Davanın sonuçlanması her halde bir yıldan fazla olmayacaktır.
Yaş Küçültme Davası Nerede Açılır?
Yaş küçültme davasında görevli ve yetkili mahkeme davacının yerleşim yerindeki Asliye Hukuk Mahkemesidir.