TCK 275 Madde Metni Yalan Yere Yemin
TCK 275 yalan yere yemin suçunu düzenlemiştir. 5237 Sayılı Türk Ceza Kanununun 275. maddesi üç fıkradan oluşmakta olup aşağıdaki şekilde hüküm altına alınmıştır:
(1) Hukuk davalarında yalan yere yemin eden davacı veya davalıya bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir.
(2) Dava hakkında hüküm verilmeden önce gerçeğin söylenmesi halinde, cezaya hükmolunmaz.
(3) Hükmün icraya konulmasından veya kesinleşmesinden önce gerçeğin söylenmesi halinde, verilecek cezanın yarısı indirilir.
TCK 275 Yalan Yere Yemin Suçu Hakkında Kısa Bir Yorum
TCK 275 yalan yere yemin suçunu hüküm altına almıştır. Yalan yere yemin suçu 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunun “Millete ve Devlete Karşı Suçlar ve Son Hükümler” başlıklı dördüncü kısmın ikinci bölümünde “Adliyeye Karşı Suçlar” başlığı altında kendine yer bulmuştur.
Hukuk davalarında taraflar davayı kazanmak amacı ile deliller ileri sürer. Bu deliller; bilirkişi raporu, yemin, sözleşme, tanık vs. Tanık deliline başvuran taraf, tanık kimlik bilgilerini ve adreslerini mahkemeye bildirir. Duruşmadan önce bu tanıklara tebligat çıkarılır ve duruşmaya tanıklık yapması için davet edilir. Duruşmaya gelen tanık dinlenmeden önce tanıktan yemin etmesi istenir.
Tanık, dava konusu ile ilgili bildiklerini anlatmadan önce yemin eder. Hakim ve taraf avukatları tarafından tanığa doğrudan soru sorulabilir. Tanığın anlattıklarında yalan olduğunun tespit edilmesi ile hakkında soruşturma başlatılır. Yalan söylediği tespit edilen tanık bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
TCK 275 Yargıtay Kararı
Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 2013/602 E., 2013/7821 K. 20.05.2013 tarihli kararın aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur:
11.12.1988 tarihli protokol başlıklı belgenin tanzim tarihi ile sanığın yalan yere yemin ettiği kabul edilen Ankara 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 21.02.2008 tarihli duruşması arasında yaklaşık 20 yıllık bir sürenin geçmiş olması, sanığın anılan belgeyi hatırlamadığını savunması ve Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin anılan belgeye rağmen Ankara 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/399 esas, 2008/38 sayılı kararını onaması karşısında sanığın yalan yere yemin etme kastıyla hareket ettiğine dair mahkumiyetine yeterli her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA..