Selimoğlu Hukuk

Ergin Çocuk Yardım Nafakası Dilekçe Örneği

…..AİLE MAHKEMESİNE

DAVALI                     : Ad- Soyad, T.C. Kimlik No, Adres

VEKİLİ                       : Av. Ad- Soyad, Adres

 

DAVACI                     : Ad- Soyad, T.C. Kimlik No, Adres

VEKİLİ                        : Av. Ad- Soyad, Adres

 

KONU            :   Müvekkile karşı nafaka talebiyle açılan davaya ilişkin cevaplarımızın sunulması ve davacının nafaka talebinin reddi, mümkün olmadığı takdirde hakkaniyet gereği makul ve cüzi bir meblağ üzerinden karar verilmesi talebimiz hakkındadır.     

AÇIKLAMALAR       :

Yukarıda esas numarası yazılı Mahkemeniz dosyası ile davacı taraf; müvekkilin babası ile annesinin boşandığını ve reşit olduğu için kendisi lehine nafakaya hükmedilmediğini, müvekkilin kendisi ile ilgilenmediğini ve kendisine ekonomik baskı uyguladığını, üniversite öğrencisi olduğunu ve giderleri olduğunu iddia ederek kendisi lehine her yıl 12 aylık ortalaması alınarak ÜFE oranında arttırılmak üzere aylık …………..-TL nafakaya hükmedilmesini talep etmiştir.

Ancak davacı nafaka talebinde haksız olup açılan davanın reddi gerekmektedir. Şöyle ki:

  • MÜVEKKİL BABALIK GÖREVLERİNİ HER ZAMAN YERİNE GETİRMİŞ VE HER ZAMAN DAVACININ YANINDA OLMUŞTUR. BUNUNLA BİRLİKTE DAVACI DAVA DİLEKÇESİNDE AYLIK ………..-TL GİDERİ OLDUĞUNU BELİRTMİŞSE DE BU MİKTARDA GİDERİ YOKTUR VE GİDERLERİNİ İSPAT EDEN HERHANGİ BİR BELGE DE SUNAMAMIŞTIR. BU HALDE DAVACININ, MÜVEKKİLİN KENDİSİYLE İLGİLENMEDİĞİ VE NAFAKAYA İHTİYACI OLDUĞUNA DAİR BEYANLARI GERÇEK DIŞIDIR. BUNUNLA BİRLİKTE DAVACININ GELİRİNİN DE NAFAKA HUSUSUNDA GÖZ ÖNÜNE ALINMASI GEREKMEKTEDİR

Müvekkil davacı da dahil olmak üzere 2 çocuk babası olup çocuklarının annesinden boşanmıştır. Davacı taraf, bu boşanmayı gerekçe göstererek, kötü niyetli bir şekilde müvekkilin kendisine maddi-manevi bir destek sağlamadığını iddia etmiş olsa da, müvekkil daima davacının yanında durmuş ve her ne masrafı olursa olsun hepsini karşılamıştır.

Davacı, müvekkilin kendisine ekonomik şiddet uyguladığını iddia etmiş olsa bu iddia tamamen gerçek dışıdır. Ne boşanma davası öncesi, ne dava süreci ne de boşanma kararı sonrasında müvekkil, DAVACI ÜZERİNDEKİ İLGİSİNİ, SEVGİSİNİ, MADDİ VE MANEVİ DESTEĞİNİ ESİRGEMEMİŞTİR.

Nitekim müvekkil, bazı zamanlar davacının banka hesabına ancak çoğu zaman yüz yüze görüştüklerinde davacıya harçlık vermeyi eksik etmemiş, davacıyı hiçbir zaman maddi anlamda zor durumda bırakmamıştır. Müvekkil davacıya her ay ……..-TL harçlık olarak vermektedir. Nitekim bu durum tanık anlatımları ile de ispat edilecektir. Yine müvekkil; davacının kullandığı ….. telefonun faturaları için otomatik ödeme talimatı vererek ödemelerini yapmaktadır. Bununla birlikte müvekkil; davacının, annesi ve kardeşi ile beraber yaşadığı evin faturalarını da ödemektedir.

Müvekkilin davacı ve diğer çocuğu için yaptığı harcamalar bakımından belirtmemiz gerekir ki; yukarıda açıkladığımız üzere banka üzerinden yapılanların yanı sıra, müvekkilin bir baba olarak davacı ve davacının kardeşi için yaptığı birçok harcama bulunmaktadır. Ancak bu harcamaları babalık görevi olarak yaptığı için herhangi bir belge saklamayı düşünmemiştir.

Görüldüğü üzere davacının konu ile ilgili iddiaları tamamen asılsız ve gerçek dışıdır.  Zira her ne kadar davacı müşterek çocuk lehine ergin olması sebebiyle nafakaya hükmedilmemiş olsa da müşterek çocuğun ihtiyaçları müvekkil tarafından karşılanmaktadır. Davacı yanın bu iddialarının asılsız olduğu yapılacak yargılama neticesinde ortaya çıkacaktır.

Bununla birlikte; TMK madde 328’de eğitimi devam eden çocuk için ana ve babanın bakım yükümlülüğünün devam edeceği belirtilmiş; TMK madde 330’da da nafaka miktarı belirlenirken, çocuğun ihtiyaçları ve çocuğun gelirlerinin göz önünde bulundurulacağı belirtilmiştir.

  1. İlgili Maddelere Göre, Ergin Çocuğa Nafaka Hükmedilebilmesi İçin Çocuğun Eğiminin Devam Ediyor Olması Ve İhtiyacı Olması Gerekmektedir.

Dava konusu olaya baktığımızda davacı; ……….. üniversitesinde öğrenci olduğunu, dil kursu için aylık ……-TL, okul yemek ve yol parası için aylık en az ……………, aylık harçlık ……..-TL, okul fotokopi kitap ve kırtasiye giderleri aylık ……………-TL, internet giderleri ve kıyafet giderleri olmak üzere toplam aylık ……………-TL gideri olduğunu iddia etmiştir.

TMK’nın ilgili maddeleri gereğince, ergin çocuk için ihtiyaç belirlenirken çocuğun eğitimi önem taşımaktadır. TMK madde 328’de bahsi geçen eğitim, esas itibariyle çocuğun ekonomik bağımsızlığını kazanması için gerekli olan mesleki eğitimdir. Mesleki eğitim denince, öncelikle dört yıllık lisans eğitimi akla gelmektedir. Yargıtay kararları da bu yöndedir. Bu halde ana babanın ergin çocuk için lisans eğitimi dışında ek eğitim ve kurs giderlerini karşılama yükümlülüğü bulunmamaktadır.

Dava konusu olaya baktığımızda  davacı, …………. ‘da okuduğunu belirtmiştir. Bu eğitim gerekçe gösterilerek iddia edilen giderlere ilişkin açıklamalarımız şu şekildedir:

  • Bilindiği üzere devlet üniversitelerinde eğitim ücretsizdir.
  • Söz konusu üniversitenin internet sitesine baktığımızda; öğretim dilinin Türkçe olduğu belirtilmiştir. Bu noktada; öğretim dili Türkçe olan bir bölümde okuyan bir kişinin dil eğimi almasının bölümüyle bir ilgisinin bulunmadığı açıktır. dolayısıyla davacı için zorunlu olmayan bir gider olan dil kursuna ilişkin ücretten, müvekkilin sorumlu olmadığı ve davacının söz konusu gideri için müvekkilin nafaka ödeme bulunmadığı ortadadır.
  • Okul yemek ve yol parasının aylık en az ……….-TL olduğunu iddia etmiştir. Davacı belirttiği üzere, öğrenci olup öğrenci ulaşım kartı kullanabilmektedir. Söz konusu kart bakımından aylık ücret ……-TL’dir. Bununla birlikte üniversitede yemek ücreti ………-TL olarak belirlenmiştir. Bu halde okul yemek ve yol parasının aylık en az …………-TL tuttuğu iddiası tamamen asılsızdır.
  • Davacı aylık harçlık miktarının ……-TL olduğunu iddia etmiştir. Bu hususta belirtmemiz gerekir ki; DAVACI ANNESİ İLE BERABER AYNI EVDE YAŞAYAN BİR ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİSİDİR. Yemek imkanın okulda mevcut olduğu, yol ücretinin cüzi bir rakam olduğu ve davacının AİLESİNİN EVİNDE YAŞADIĞI dikkate alındığında; ……..-TL tutarında gösterilen harçlığın tamamen afaki ve mesnetsiz bir şekilde belirtildiği, nitekim BİR ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİSİNİN ………….-TL HARCAMA YAPACAK BİR GİDERİNİN OLAMAYACAĞI İZAHTAN VARESTEDİR.

 

  • Davacı okul fotokopi, kitap ve kırtasiye giderinin aylık …..-TL olduğunu iddia etmiştir. Herkesçe bilindiği üzere, üniversitede ihtiyaç olacak kaynak kitaplar dönem başlarken tavsiye edilmekte ve öğrenciler tarafından da en geç dönem başlarken alınmaktadır. Ayrıca eğitim devam ederken bir öğrencinin her ay okul için kitap gideri, kırtasiye ve fotokopi gideri olamayacağı da ortadadır. Kaldı ki; bir öğrencinin fotokopi, kitap ve kırtasiye gideri olsa dahi söz konusu giderin aylık …..-TL olamayacağı da herkesçe bilinebilecek bir durumdur.
  • Davacı, internet giderleri ve kıyafet giderleri olarak aylık ……-TL gideri olduğunu iddia etmiştir. Belirttiğimiz üzere davacı annesi ve kardeşi ile birlikte yaşamaktadır. Yaşadığı evde internet mevcut olup internet için herhangi bir ödeme yapmamaktadır. Ayrıca bir öğrencinin her ay …….-TL kıyafet gideri olamayacağı da herkesçe bilinebilecek bir durumdur. Kaldı ki; ergin çocuk lehine nafaka yükümlülüğünün, çocuğun eğitim hayatına devam etmesi sebebiyle olduğu kanunda belirtmiş olup söz konusu bu yükümlülüğün kapsamı, eğitim hayatı çerçevesindeki zorunlu giderlerden ibarettir. Bu halde lüks gider olarak kabul edilecek kıyafet giderinin müvekkilden istenebilmesi kanunen mümkün değildir.

Tüm bu açıklamalarımız göz önüne alındığında, davacının, sırf kendisi lehine nafakaya hükmedilebilmesi için; aslında olmayan hususları gider olarak gösterdiği, var olabilecek giderlerine ilişkin miktarları da olduğundan daha fazla gösterdiği ortadadır.

Bu hususların yanı sıra davacı aylık …..-TL gideri olduğundan bahsetse de, söz konusu giderlere ilişkin tek bir delil dosyaya sunamamıştır. Bu da davacının iddialarının asılsız ve kötü niyetli olduğunun en büyük göstergesidir.

  1. Davacı, Giderlerine İlişkin İddialarının Yanı Sıra; Okulunu Devam Ettirebilmek İçin Bulduğu İşlerde Çalışmak Zorunda Kaldığını İddia Etmiştir

Davacının okulunu devam ettirebilmek için bulduğu işlerde çalıştığı iddiası tamamen asılsızdır. Belirttiğimiz üzere müvekkil, hem ihtiyaçlarını karşılayarak hem de harçlık olarak ödemeler yaparak davacının sadece okulu ve eğitimi ile ilgilenmesini istemiş, maddi anlamda zorluk yaşamaması için elinden geleni yapmıştır. Bununla birlikte davacı annesi ile beraber kalmakta, ev için de hiçbir harcaması bulunmamaktadır.

Davacının çalışmaktan bahsettiği ise; ekonomik anlamda zorluk yaşamasından değil, tamamen kendi inisiyatifi ile yaşanmış bir durumdur

Bir an için maddi anlamda zorluk yaşadığı için çalıştığının kabul edilmesi halinde ise, TMK madde 330’daki “Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de göz önünde bulundurulur” hükmü uyarınca davacının çalışması karşılığı elde edilen gelirin de nafaka hususunda göz önüne alınması gerekmektedir. Bu hususta davacının SGK bilgilerinin ve davacıya yapılan ödemelerin ilgili kurumlardan celbini talep ediyoruz

Netice itibariyle; davacının ihtiyaçlarının hem müvekkil babası tarafından hem de aynı evde yaşadığı annesi tarafından karşılandığı, aslında nafaka ihtiyacı olmadığı dikkate alındığı davacının işbu davasının reddi gerekmektedir.

  • BİR AN İÇİN DAVACI LEHİNE NAFAKAYA HÜKMEDİLMESİ GEREKTİĞİ DÜŞÜNÜLSE DAHİ, MÜVEKKİLİN NAFAKA ÖDEYECEK MADDİ GÜCÜ BULUNMAMAKTADIR. MÜVEKKİL ALEYHİNE NAFAKAYA HÜKMEDİLMESİ MÜVEKKİLİ EKONOMİK AÇIDAN YAŞAYAMAZ DURUMA GETİRECEKTİR

TMK md. 328 f. 2 hükmü kapsamında ergin çocuğa nafaka ödenebilmesi için, çocuğun eğitimine devam etmesinin yanı sıra, durum ve koşullara göre nafaka ödemenin ana ve babadan beklenebilir olması gerekmektedir. Her şeyden önce, ana ve babanın ekonomik durumu bu kapsamda ele alınmalıdır. Ana ve babanın ekonomik durumunun zayıf olması halinde, ana ve babadan, eğitimine devam eden ergin çocuğa nafaka ödemesi beklenemeyecektir.

Dava konusu duruma bakacak olursak müvekkil, özel sektörde çalışırken emekli olmuş olup emekli maaşı almaktadır. Bununla birlikte müvekkil, emekli olmasına rağmen giderlerini karşılamak için özel sektörde çalışmak zorunda kalmıştır. Müvekkilin başkaca geliri bulunmamakla birlikte, özel sektörde her an işten çıkarılması da söz konusu olabilmektedir.

 Müvekkilin bu gelirlerinin yanı sıra AYLIK GİDERLERİ şu şekildedir:

  • Müvekkil, evlilik birliğinin devamı süresince oturulan müşterek konutunu davacı dahil müşterek çocukları ile davacının annesinin kullanımına bırakmış olup; kendisi ise yeni bir ev kiralayarak orada ikamet etmeye başlamıştır. Söz konusu evin kira bedeli aylık ……. olup buna ilişkin kira sözleşmesini ekte iletiyoruz.
  • Müvekkil ayrıca, ikamet ettiği konuta ilişkin fatura bedelleri ve giderler için de yaklaşık …….TL ödemektedir.
  • Yine müvekkil, ev için aylık ……-TL aidat ödemektedir.
  • Müvekkil, ihtiyaçlarını karşılamak için bankadan 2 defa kredi çekmek zorunda kalmıştır. İlk olarak ……..-TL kredi çekmiş olup bunun için her ay ……….-TL kredi ödemektedir. Şu an kalan kredi borcu ise ………….-TL’dir.

İkinci olarak yine……-TL ihtiyaç kredisi çekmiş olup bunun için de her ay ……..-TL ödemektedir. Şu an kalan kredi borcu ise …….-TL’dir.YANİ MÜVEKKİL, ALMIŞ OLDUĞU KREDİLER NEDENİYLE HALİ HAZIRDA AYLIK TOPLAM ……….-TL KREDİ BORCU ÖDEMEKTEDİR.

  • Müvekkil ile davacının annesi …….. dosyası ile görülen boşanma davasında Mahkeme; davacının annesi ve müşterek çocuk için dava tarihinden itibaren başlamak üzere toplam aylık ……-TL tedbir nafakasına, söz konusu bu nafakanın boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren yoksulluk ve iştirak nafakası olarak devamına hükmetmiştir. Bu karar doğrultusunda davacının annesi …………….. E. Sayılı dosyası ile müvekkil aleyhine icra takibi başlatmıştır. Bu icra takibi ile müvekkilin maaşına haciz konulmuştur. Bu haciz nedeniyle, her ay birikmiş nafaka ve devam eden nafaka olmak üzere aylık ………….-TL müvekkil maaşından kesinti yapılarak davacının annesine ödenmektedir. Ayrıca müvekkilin üzerine kayıtlı taşınmazlara ve müvekkilin banka hesaplarındaki tutarlara da haciz konulmuştur.
  • Yine müvekkil ve davacının annesi arasında ……………..E. Sayılı dosyası ile görülen boşanma davasında, müvekkil aleyhine ……..-TL maddi ……-TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Bu karara istinaden davacının annesi tarafından …………… E. sayılı dosyası ile müvekkil aleyhine icra takibi başlatılmış olup dosya borcu ……….-TL’dir. Söz konusu dosyada davacının annesi, müvekkilin maaşına haciz konulmasını talep etmiş ve müvekkilin iş yerine maaş haciz yazısı gönderilmiştir. Ayrıca müvekkilin üzerine kayıtlı taşınmazlara ve müvekkilin banka hesaplarındaki tutarlara da haciz konulmuştur.

Müvekkilin çalışarak aldığı maaş ve emekli maaşı toplamından, tüm bu sabit giderler düşüldüğünde ise müvekkilin elinde çok cüzi bir meblağ kalmakta ve müvekkil şu an kalan cüzi meblağ ile geçinmeye çalışmaktadır. Bu nedenle şekilde müvekkil, giderlerini karşılamakta oldukça zorlanmakta olup çoğu zaman çevresinden borç almak zorunda kalmaktadır.

Bu noktada müvekkilin; evlilik içinde kullanılan müşterek konutu davacının annesi ve davacıya tahsis ettiği, kendisinin de ayrı bir evde yaşamak zorunda kaldığı ve bu ev için ödediği kira, yapmak zorunda olduğu giderler ile şahsi ihtiyaçları da olduğu göz önüne alındığında, müvekkilin davacı tarafından talep edilen …….-TL nafakayı ödeyebilmesi, ödediği noktada da hayatını idame ettirebilmesi mümkün değildir. Mahkemece davacının talep ettiği nafakaya hükmedilir ise müvekkil büyük bir maddi zorluk yaşayacaktır.

Yargıtay kararlarında da belirlenecek nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olması gerektiği belirtilmiştir (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin., 21.9.2016,  7964/11126 sayılı ilamı). Yargıtay’ın bu kararları ile kötüniyetli taleplerin engellenmesinin amaçlandığı aşikardır.

Yukarıda detaylıca izah ettiğimiz üzere müvekkilin söz konusu talep edilen nafakayı ödeme gücü bulunmamakta olup müvekkilin elinden geldiğince davacıya destek olduğu da göz önüne alındığında; davacının kötü niyetle açmış olduğu iş bu davanın reddi, aksi takdirde müvekkilin durumu dikkate alınarak hakkaniyet kapsamında cüzi bir meblağa hükmedilmesi gerekmektedir.

  • DAVACININ TÜM GİDERLERİNİN MÜVEKKİL BABASINA YÜKLENMESİ HUKUKEN MÜMKÜN DEĞİLDİR. ZİRA DAVACININ ANNESİ DE EMEKLİ OLUP EMEKLİ MAAŞI ALMAKTA VE MÜVEKKİL TARAFINDAN DAVACININ ANNESİNE HER AY NAFAKA ÖDEMESİ YAPILMAKTADIR. AYRICA BOŞANMA SEBEBİYLE DAVACI LEHİNE ……-TL TAZMİNATA HÜKMEDİLMİŞ VE BU TAZMİNATI TAHSİL ETMEK İÇİN DE DAVACI TARAFINDAN İCRAİ İŞLEMLERE BAŞLANILMIŞTIR. DAVACININ ANNESİNİN DÜZENLİ GELİRİ OLDUĞU VE DAVACININ DA ANNESİ İLE YAŞADIĞI DİKKATE ALINDIĞIDA TÜM GİDERLERİNİN MÜVEKKİLDEN TALEP EDİLMESİ HAKKANİYETE AYKIDIR

TMK md. 327 f. 1 hükmü uyarınca, çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için yapılması gerekli olan masrafların karşılanması, ana ve baba bakımından bir yükümlülüktür. TMK md. 328 f. 2 hükmü kapsamında ise eğitimi devam eden ergin çocuk, ana ve babasından nafaka talep edebilir. Bu durumda 18 yaşının doldurup eğitimine devam eden çocuk için babanın yanında anne de nafaka yükümlüsüdür.

Yani nafaka davası, ana veya babadan yalnızca birine karşı açılmışsa nafaka miktarının belirlenmesinde diğeri üzerine düşen yükümlülük de dikkate alınacaktır. Nitekim Yargıtay kararları da bu yöndedir(Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 21.9.2016 tarihli ve 7964/11112 sayılı kararı)

Dava konusu olayda davacı.; -her ne kadar bu nitelikte ve miktarda gideri olduğunu kabul etmesek de- dava dilekçesinde aylık giderlerini belirtmiş ve tamamını karşılaması için müvekkilden nafaka talep etmiştir. Ancak hem kanun gereği hem de Yargıtay kararları kapsamında eğitimine devam eden ergin çocuğa karşı bakım ve nafaka yükümlüsü sadece baba değildir. Babanın yanında anne de ergin çocuğun masraflarını karşılamakla yükümlüdür.

Yukarıda açıkladığımız üzere; müvekkilin, davacının karşılanmasını talep ettiği giderleri karşılayacak maddi gücü bulunmamaktadır. Davacının annesinin ise aylık düzenli ve sabit bir geliri bulunmaktadır. Bu halde davacının annesinin de davacıya karşı bakım yükümlülüğü olduğu dikkate alındığında, davacının nafaka talebinin davacının annesi tarafından karşılanması gerekmektedir. Zira:

  • Belirttiğimiz üzere; müvekkil, evlilik birliğinin devamı süresince oturulan müşterek konutunu davacı dahil müşterek çocukları ile davacının annesinin kullanımına bırakmıştır. Davacı ise annesi ile birlikte bu evde yaşamakta ve ne davacı ne de davanın annesi kira vermemektedir.
  • Ekonomik ve sosyal durum araştırılması yapıldığında görüleceği üzere; davacının annesi emekli olup emekli maaşı almaktadır.
  • Yukarıda açıkladığımız üzere; müvekkil ile davacının annesi arasında görülen boşanma davasında Mahkeme, davacının annesi ve müşterek çocuk için dava tarihinden itibaren başlamak üzere toplam aylık ……………-TL tedbir nafakasına, söz konusu bu nafakanın boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren yoksulluk ve iştirak nafakası olarak devamına hükmetmiştir. Bu karar doğrultusunda davacının annesinin başlattığı icra takibi ile müvekkilin maaşına haciz konulmuştur. Her ay birikmiş nafaka ve devam eden nafaka olmak üzere aylık ……..TL müvekkil maaşından kesinti yapılarak davacının annesine ödenmektedir.
  • Yine müvekkil ve davacının annesi arasında görülen boşanma davasında, müvekkil aleyhine ……-TL maddi …..-TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Bu karara istinaden davacının annesi tarafından müvekkil aleyhine icra takibi başlatılmış olup dosya borcu ……..-TL’dir. Söz konusu dosyada davacının annesi, müvekkilin maaşına haciz konulmasını talep etmiş ve müvekkilin iş yerine maaş haciz yazısı gönderilmiştir. Ayrıca müvekkilin üzerine kayıtlı taşınmazlara ve müvekkilin banka hesaplarındaki tutarlara da haciz konulmuştur. Söz konusu dosyadan da davacının annesine ödeme yapılacaktır.
  • Bu gelirlerin yanı sıra, davacının ve annesinin ikamet ettiği ve tapuda “…….” olarak kayıtlı taşınmaz da davacının annesine aittir.

Bu halde annesinin DÜZENLİ GELİRİ OLDUĞU, MÜVEKKİLİN DAVACININ ANNESİNE HER AY ÖDEME YAPTIĞI, taşınmaza sahip olduğu, bu şekilde maddi durumunun müvekkilden daha iyi olduğu dikkate alındığında; müvekkil aleyhine nafakaya hükmedilmesi, hukuka ve hakkaniyete aykırılık teşkil edecektir.

Bununla birlikte, davacı lehine müvekkilin nafaka ödemesine karar verilecek ise de; hem müvekkilin durumu, hem davacının annesinin de geliri olduğu ve davacının annesi ile yaşadığı dikkate alındığında nafaka miktarının çok çok cüzi bir meblağ olması gerekmektedir. Nitekim Yargıtay kararları da bu yöndedir.

HUKUKİ SEBEPLER     : TMK, HMK ve sair ilgili mevzuat

HUKUKİ DELİLLER  : Delillerimizin hasredildiği anlamına gelmemek ve karşı tarafın delillerine mukabil yeni delil ibraz etmek, ortaya çıkacak yeni durumlar karşısında delil sunmak ve sair delil sunma haklarımız saklı kalmak kaydıyla;

  • Davacının Hesabına Gönderilen Tutara İlişkin Dekontlar, Davacı ve Davacının Kardeşinin Telefon Fatura Ödemeleri ve Davacının Yaşadığı Evin Faturalar Ödemeleri
  • Davacının Eğitimine Devam Ettiği Üniversite İnternet Sitesi Bölüm Bilgileri, Yol ve Yemek Ücretleri
  • Müvekkilin İkamet Ettiği Konuta İlişkin Kira Sözleşmesi, Evin Fatura ve Giderleri, Aidat Dekontu, Müvekkilin Ödediği Kredi Borcu ve Taksitleri
  • İcra Dosya Borç Bilgileri ve Müvekkilin Maaşından Aylık Yapılan Kesinti Tutarı, İcra Dosyasında Konulan Hacizler
  • Nüfus Kayıtları ve Davacı ile Davacının Annesinin Adres Araştırılması
  • Davacının ve Davacının Birlikte Yaşadığı Annesinin Mali Durum Araştırması
  • Davacının Birlikte Yaşadığı Annesinin Adına Kayıtlı Taşınmaz Bilgileri
  • Davacının SGK Bilgileri ve Çalıştığı Döneme İlişkin Kendisine Yapılan Ödemeler
  • Davacının ve Davacının Annesinin Banka Hesap Dökümleri
  • Taraflar Arasındaki Yazışmalar
  • Tanık Beyanları
  • Emsal Yargıtay Kararları
  • Bilirkişi İncelemesi
  • Yemin ve İsticvap
  • Ve Sair Kanuni Ve Takdiri Bütün Deliller

SONUÇ VE İSTEM              : Yukarıda arz ve izah edilen ve mahkemenizce kamu düzeni gereği resen gözetilecek sebepler uyarınca;

  • Öncelikle müvekkile karşı nafaka talebiyle açılan davada davacının NAFAKA TALEBİNİN REDDİNE,
  • Mümkün olmadığı takdirde, HAKKANİYET GEREĞİ MAKUL VE CÜZİ BİR MEBLAĞ ÜZERİNDEN KARAR VERİLMESİNE,
  • Yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine,

karar verilmesini bilvekale talep ederiz

Davalı Vekili

Yorum Bırakın